Araştırma
Filters
Done-30% İndirim
₺250.00₺175.00Doğumdan ölüme kadar afetlerle, kazalarla iç içeyiz. Nerede, ne zaman, ne şekilde bizim veya sevdiklerimizin başına geleceği belli değildir. Hepimiz bir şekilde kazalara maruz kalmış veya ramak kala atlatmışızdır. Belli olan tek şey en zirveden en zemine kadar alınması gereken tedbirler hayat felsefemiz haline gelirse, maddi manevi en az zararla atlatacağımızdır. Yoksa kazaların oluşları hep aynı olup sadece şehirler, mekânlar değişecektir. Sevdiklerimiz öksüz, yetim, sakat olarak kalmaya devam edecektir. Bu bağlamda elinizdeki kitap yıllardır sahada ve iyi bir gözlemci olarak, olası kazalara karşı daha olmadan uyanık olabilmek, neme lazımcı olmamak ve gereğinin yerine getirilmesine vesile olabilmek adına samimiyetle kaleme alınmıştır.
-27% İndirim
₺1,100.00₺800.00Şemsettin Küzeci ilk kez Ata Terzibaşı’nın hayatını ve faaliyetlerini tam anlamıyla araştırmak ve incelemek gibi sorumlu ve onurlu bir görevi yerine getirmiştir. Geniş bir okur kitlesine ve bilim camiasına sunduğu “Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı” adlı kitap Türk dünyasında bu alandaki boşluğu doldurur. Bu kitap, Ata Terzibaşı’nın çok yönlü bilimsel çalışmaları hakkında yazılan ilk ansiklopedik eserdir.
Ata Terzibaşı’nın bilimsel biyografisinin tam bir resmini çizen Küzeci; Ata Terzibaşı’nın hayatı, çevresi, eğitimi, hukuk, gazetecilik ve yazarlık faaliyetleri ile folklor alanındaki çalışmalarına, hakkında yazılan makalelere, kitaplara ve tezlere, tanıkların gözüyle de ışık tutmuştur. Aslında bu eser Terzibaşı’nın hayat serüvenini anlatan bir belgesel roman niteliğindedir.
Küzeci’nin sunduğu bu araştırma, Ata Terzibaşı’nın Irak-Türkmen edebiyat araştırmaları dünyasının zirvesini fetheden seçkin bir bilim adamı olduğunu kanıtlar. Nitekim Ata Terzibaşı, 20. yüzyılda Arap dünyasında Kerkük’ün zengin sözlü ve yazılı edebiyatını araştıran ve tanıtan önde gelen Türkmen bilginidir.
“Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı” kitabının yazarı Dr. Şemsettin Küzeci 2023 yılında Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Nizami Gencevi Edebiyat Enstitüsünün de “Fahri Doktoru” unvanına layık görülmüş, bu değerli eseriyle de Azerbaycan ve Türk dünyası bilimine mükemmel bir ilmi eser kazandırmıştır.
Akademik
İsa Habibbeyli-14% İndirim
₺350.00₺300.00Şemsettin Küzeci ilk kez Ata Terzibaşı’nın hayatını ve faaliyetlerini tam anlamıyla araştırmak ve incelemek gibi sorumlu ve onurlu bir görevi yerine getirmiştir. Geniş bir okur kitlesine ve bilim camiasına sunduğu “Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı” adlı kitap Türk dünyasında bu alandaki boşluğu doldurur. Bu kitap, Ata Terzibaşı’nın çok yönlü bilimsel çalışmaları hakkında yazılan ilk ansiklopedik eserdir.
Ata Terzibaşı’nın bilimsel biyografisinin tam bir resmini çizen Küzeci; Ata Terzibaşı’nın hayatı, çevresi, eğitimi, hukuk, gazetecilik ve yazarlık faaliyetleri ile folklor alanındaki çalışmalarına, hakkında yazılan makalelere, kitaplara ve tezlere, tanıkların gözüyle de ışık tutmuştur. Aslında bu eser Terzibaşı’nın hayat serüvenini anlatan bir belgesel roman niteliğindedir.
Küzeci’nin sunduğu bu araştırma, Ata Terzibaşı’nın Irak-Türkmen edebiyat araştırmaları dünyasının zirvesini fetheden seçkin bir bilim adamı olduğunu kanıtlar. Nitekim Ata Terzibaşı, 20. yüzyılda Arap dünyasında Kerkük’ün zengin sözlü ve yazılı edebiyatını araştıran ve tanıtan önde gelen Türkmen bilginidir.
“Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı” kitabının yazarı Dr. Şemsettin Küzeci 2023 yılında Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Nizami Gencevi Edebiyat Enstitüsünün de “Fahri Doktoru” unvanına layık görülmüş, bu değerli eseriyle de Azerbaycan ve Türk dünyası bilimine mükemmel bir ilmi eser kazandırmıştır.
Akademik
İsa Habibbeyli-14% İndirim
₺350.00₺300.00Şemsettin Küzeci ilk kez Ata Terzibaşı’nın hayatını ve faaliyetlerini tam anlamıyla araştırmak ve incelemek gibi sorumlu ve onurlu bir görevi yerine getirmiştir. Geniş bir okur kitlesine ve bilim camiasına sunduğu “Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı” adlı kitap Türk dünyasında bu alandaki boşluğu doldurur. Bu kitap, Ata Terzibaşı’nın çok yönlü bilimsel çalışmaları hakkında yazılan ilk ansiklopedik eserdir.
Ata Terzibaşı’nın bilimsel biyografisinin tam bir resmini çizen Küzeci; Ata Terzibaşı’nın hayatı, çevresi, eğitimi, hukuk, gazetecilik ve yazarlık faaliyetleri ile folklor alanındaki çalışmalarına, hakkında yazılan makalelere, kitaplara ve tezlere, tanıkların gözüyle de ışık tutmuştur. Aslında bu eser Terzibaşı’nın hayat serüvenini anlatan bir belgesel roman niteliğindedir.
Küzeci’nin sunduğu bu araştırma, Ata Terzibaşı’nın Irak-Türkmen edebiyat araştırmaları dünyasının zirvesini fetheden seçkin bir bilim adamı olduğunu kanıtlar. Nitekim Ata Terzibaşı, 20. yüzyılda Arap dünyasında Kerkük’ün zengin sözlü ve yazılı edebiyatını araştıran ve tanıtan önde gelen Türkmen bilginidir.
“Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı” kitabının yazarı Dr. Şemsettin Küzeci 2023 yılında Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Nizami Gencevi Edebiyat Enstitüsünün de “Fahri Doktoru” unvanına layık görülmüş, bu değerli eseriyle de Azerbaycan ve Türk dünyası bilimine mükemmel bir ilmi eser kazandırmıştır.
Akademik
İsa Habibbeyli-13% İndirim
₺400.00₺350.00Şemsettin Küzeci ilk kez Ata Terzibaşı’nın hayatını ve faaliyetlerini tam anlamıyla araştırmak ve incelemek gibi sorumlu ve onurlu bir görevi yerine getirmiştir. Geniş bir okur kitlesine ve bilim camiasına sunduğu “Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı” adlı kitap Türk dünyasında bu alandaki boşluğu doldurur. Bu kitap, Ata Terzibaşı’nın çok yönlü bilimsel çalışmaları hakkında yazılan ilk ansiklopedik eserdir.
Ata Terzibaşı’nın bilimsel biyografisinin tam bir resmini çizen Küzeci; Ata Terzibaşı’nın hayatı, çevresi, eğitimi, hukuk, gazetecilik ve yazarlık faaliyetleri ile folklor alanındaki çalışmalarına, hakkında yazılan makalelere, kitaplara ve tezlere, tanıkların gözüyle de ışık tutmuştur. Aslında bu eser Terzibaşı’nın hayat serüvenini anlatan bir belgesel roman niteliğindedir.
Küzeci’nin sunduğu bu araştırma, Ata Terzibaşı’nın Irak-Türkmen edebiyat araştırmaları dünyasının zirvesini fetheden seçkin bir bilim adamı olduğunu kanıtlar. Nitekim Ata Terzibaşı, 20. yüzyılda Arap dünyasında Kerkük’ün zengin sözlü ve yazılı edebiyatını araştıran ve tanıtan önde gelen Türkmen bilginidir.
“Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı” kitabının yazarı Dr. Şemsettin Küzeci 2023 yılında Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Nizami Gencevi Edebiyat Enstitüsünün de “Fahri Doktoru” unvanına layık görülmüş, bu değerli eseriyle de Azerbaycan ve Türk dünyası bilimine mükemmel bir ilmi eser kazandırmıştır.
Akademik
İsa Habibbeyli-30% İndirim
₺350.00₺245.00“Kıbrıs Darbesi”, Yunanistan tarafından gerçekleştirilmiştir ve Makarios’un tanımıyla Yunanistan’ın Kıbrıs’ı İstilâ teşebbüsüdür.
Yunan Darbesi, Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtı ile Ada’ya askerî müdahalesine sebep olmuştur. Sonrasında yaşanan süreç, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kadar uzanmıştır. Neden – Sonuç silsilesinden yola çıkılacak olursa, bugün Kıbrıs’ta varlığını devam ettiren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasına, “Kıbrıs Darbesi” vesile olmuştur denilebilir. Bu yönüyle çok önemli bir olaydır.
Elinizde bulunan bu kitapta, Yunanistan’ın Kıbrıs Darbesi’ne uzanan süreç, bu süreçte rol alan aktörler, üstlendikleri sorumluluklar, olaylar, nedenler, darbe hazırlığı, darbe safahatında yaşanan gelişmeler ile darbe sürecinin son bulması, incelenmeye çalışılmıştır.
Faydalı olması dileğiyle…-31% İndirim
₺225.00₺155.00Tarihin seyri seferinde yer alan milletler cemiyet hayatına önemli gördükleri milli ve manevi değerleri sunmuşlardır. Bunlar çeşitli kategorilerde ve branşlarda ana bilim dallarına mensup olabilirler. Fakat diğer yanda teknoloji başka bir dünyanın kapılarını aralar. Ve insanların ihtiyaç duydukları gereksinimleri çevreyi bozmadan bilgi ve beceri yöntemlerini devreye alabilir. Anlatacağımız hikayenin kahramanları buna benzer kazanımları elde etmiş Türk Milletinin makus talihini değiştirecek buluşlara imza atan vatansever insanlardır. 1965 yılından itibaren cemiyet hayatına akademisyen olarak katılan Çelebiler ailesi daha sonra Amerika Birleşik Devletlerinde insan yetiştirme metodolojisine uygun olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletine bilim ve teknoloji alanında çok değerli katkılar vermişlerdir. Bu katkının adı Bülent Çelebidir ve Amerika Birleşik Devletlerinin Silikon Vadisinde buluş yapan on mucidden birisidir. Söz konusu olan kablosuz internet modemi Airties’i ülkemize getirerek Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tarihine altın harflerle adını yazdırmıştır. Şu anda Silikon Vadisinin Türkiye temsilciliğini yapmaktadır. Bu teknoloji Bülent Çelebi’nin ellerinde Kafkaslara kadar uzanarak Türk Dünyası ile buluşmuştur. Bu vesileyle Bülent Çelebi Çelebiler ailesinin Melikgazi’den başlattıkları tarihi yolculuğu Amerika Birleşik Devletlerinde teknolojide yeni bir çığır açarak insanlığın hizmetine sunmuştur. Kendisine Çelebiler ailesi olarak sağlık başarı ve esenlikler diliyoruz.
Araştırmacı Yazar Ziya Şahin…
-30% İndirim
₺450.00₺315.00Kitapta bahsi geçen hatıralar Türkiye Cumhuriyetinin henüz yeni kurulduğu 1930-1940 yılları arasında geçiyor. Bu dönemler Anadolu’nun ateşle imtihan edildiği ve her evden üçer beşer askerin vatana kurban edildiği yıllardır. O yüzden Avşar kocalarının elinde ki mendilleri kurumamış, ağıtlarının dizeleri dağları eritecek kadar harlı çölleri yeşertecek kadar içli hale gelmişti.
“Askerimin kara kaşı,
Durmaz gözlerimin yaşı,
Sana iki oğul verdim,
Birin geri ver yüzbaşı…Adı bahse konu olan yıllarda, ilk defa devlet gelir ve şefkatli eli dokunarak sizin çocuklarınızı okutarak öğretmen yapacağız der. Bu haber toplumsal belleğimizde yer alan travmaları tedavi edebilecek hususiyetlerden uzak olsa bile bir nebzede olsun iyileştirecek özelliği sahiptir. Bu yüzden Eğitim ve Öğretim Tarihinde Pazarören Köy Enstitüsü hayati derece de önemli kurumlarından birisi haline gelir.
Pazarören Köy Enstitüsü Türk Eğitiminde Köy Enstitülerinin Mimarı olan İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç tarafından 1941 yılında Pazarören Nahiye merkezinde kurulmuştur. 17 Nisan 1940 yılında kabul edilen 3803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu ile ilk açılan 14 köy enstitüsünden birisidir. Kanun’un 1. Maddesinde, “Köy öğretmenini ve köye yarayan diğer meslek erbabını yetiştirmek üzere ziraat işlerine elverişli arazisi bulunan yerlerde Maarif Vekilliğince köy enstitüleri açılır.” denilmekte, köy öğretmen okullarının bu kanunla köy enstitülerine dönüştürüldüğü bildirilmektedir. Parasız-yatılı olan köy enstitüsünün amacı, Türkiye genelinde öğretmeni olmayan binlerce köye öğretmen yetiştirmektir. Ayrıca köylere eğitim öğretim sağlamanın yanı sıra ülke kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla öğretmen adaylarına uygulamalı olarak demircilik, dülgerlik, yapıcılık, kooperatifçilik, ziraatçılık ve diğer pek çok konuda bilgi ve beceri kazandırılıyordu. Pazarören Köy Enstitüsü 1941-1954 yılları arasında eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam etmiştir. Türkiye’deki toplam 21 köy enstitüsü ile birlikte 1954 yılında resmen kapatılmıştır. Pazarören Köy Enstitüsü 1941’den 1954 yılına kadar 1.974 mezun/öğretmen vermiştir. 1954 yılında köy enstitüsü adı değiştirilerek burası Mimarsinan İlköğretmen Okulu adını almıştır. 1954-1976 yılları arasında öğretime devam eden Mimarsinan İlköğretmen Okulu, 3.943 öğretmen adayı mezun etmiştir. Bundan sonra da öğretmen lisesi olarak devam etmektedir.PROF. DR. REMZİ KILIÇ…
-17% İndirim
₺350.00₺290.00Yaklaşık 20 Ağustos 2022 Cumartesi gününden bu yana tarihçesi, siyasi tarihi, kelime ve deyimler, nüfus kütük bilgileri, yaşanmış hikâyeleriyle, dilden dile efsaneleriyle, yaylası ve ovalarıyla resmetmeye çalıştığımız yerleşim merkezi Kozluçay köyüdür. Kozluçay Türk Kültüründe düğün, gelenek ve görenekleriyle birçok kapsamlı bu çalışmada yokluğunu en çok hissettiğimiz birçok değerimiz Ramazan Bürgü “Ankaralı”, Bekir Öncü, Bilal Ülker ve Ramazan Ülker gibi hemen hemen aynı kuşak dönem insanlarının aramızdan ayrılmasıyla köyümüzün geçmişteki canlı kültürü zamanında tespit edilememiş, hep eksilerek gelmiştir.
Yukarıdaki bahsi geçen insanlarımızın bugün yaşayan yakınları ve kendisini yakinen tanıyan insanlara geride bıraktığı birkaç söz bile bu çalışmamızda bazı alanlarda yolumuzu aydınlatmıştır. Kendilerini rahmet dileyerek anıyoruz.
Kozluçay insanının yüksek karakteri, anlayışı, yaşayış biçimiyle şekillendiği ve anıldığı coğrafyamızın her bir alanı bu özellikleriyle her biri, alanında kimi unutulmuş, kimi unutulmanın eşiğindeki birçok şey hatıralarıyla canlanacağı bu kaynak eserde, dünya ve ülkemiz üzerinde küçük bir topluluğun aslında kendi kendine yetebilen bir toplum olduğunu hep beraber görmüş olacağız.-25% İndirim
₺320.00₺240.00Kurtçe’nin tekili Kurd, çoğulu Kurdândır. “Kürt” isminin etmolojik kaynağı, tarihi olarak çok eskilere M.Ö.300’lere dayanmaktadır. Bazı araştırmacılara göre göre “Kürt” teriminin temelinde “Kur” kelimesi yatmakta olup Sümer kökenlidir. Sümerlerde “kur” dağ demektir, “-ki” eki aidiyeti ifade eder. “Kurti” kelimesi dağın halkı anlamına gelmektedir. Bu coğrafyada yaşayan milletler Kürtlere bu adı vermişlerdir. Bazı kürdologlara göre “Kürd” ismi “Gord” yani kahraman isminden gelmiştir. Şerefhan da “Şerefname” adlı eserinde buna benzer bir rivayetten bahsetmektedir. Kürtlerin bu adla anılmaları cesaretleri ve savaşçılıklarındandır. Ayrıca “Kürd” kelimesinin Farsça “Gord” kelimesinden türediği kabul edilirse, “Gord” kelimesinin mahallî “Gordu” veya “Qordu” gibi bir ismin İranîleştirilmiş bir formu gibi görülmesi de mümkündür.
Ziya Gökalp, “Kürt Aşiretleri Hakkında Soyolojik Tetkikler” adlı eserinde Kürtleri edebi eserlerinin tetkikiyle beş kavme ayırmıştır. Bunlar; 1. Kurmancı 2. Zaza 3. Soran 4. Güran 5. Lur. Bu Kürt kavimleri birbirlerine başka isimler verirler. Mesela; Kurmancılar kendilerine Kürt demezler, biz Kurmancız derler. Kürtlerin en büyük bölümünü bu Kurmancılar teşkil eder. Zazalar başka lisanları çabuk öğrenirler, Kurmanclar daha geç öğrenirler. Zazaların halk edebiyatı fakirdir, Kurmancların ise çok zengindir. Kürdistan diyarında olan Lisan-ı Kürd, Hazreti Nuh ümmetinden Melik Kürdım’dan kalmıştır. Mustafa Reşit Paşa 1847 yılında Kürdistan eyaletini kurar. Bu eyaletin merkezi, 13 Aralık 2847 tarihli Takvim-i Vekayi’ye göre Ahlat’tır.
-17% İndirim
₺300.00₺250.00Bu mütevazi kitapta, Kur’an’ın olacağını haber verdiği veya işaret ettiği, gerçekleşen veya ileride gerçekleşecek olan delillerden yüzlercesi yer almıştır.
Bu deliller: “inanç esaslarından olan bir kısım gerçeklerin gün gibi ortaya çıkmasına vesile olması” ve sadece “gerçekleri arayanlara az-çok bir katkı sağlaması” yönüyle önem arz etmektedir. Rahmeti ilâhiyeden böyle güzel neticeleri temenni ediyoruz.-34% İndirim
₺290.00₺190.00Evet eğer, kendi fikrime ve felsefî çalışmalara dayanarak kitapta anlattığım o beş kitabı yazsaydım, elbetteki cevaplar çok zayıf kalırdı. Fakat iş, Kur’an ayetlerinin temel vasfı olan kudsiyet ve mucizeliğe dayanınca hem ben, büyük bir külfetten kurtuldum, hem çok daha parlak ve canlı cevaplar oldu…
Evet, tarih boyunca iki çeşit tefsir yazılmıştır. Bir kısmı, Kur’an metninin gramatik tahliline ve tercümesine ağırlık vermişler. Ve sıra ile gitmişler. İkinci kısım tefsirler, sıra ile olmayıp Kur’an’ın bütünlüğü içinde, özellikle ayetlerin ve cümlelerin birbiriyle olan münasebet ve ilişkilerinden çıkan evrensel geniş manalara dayanarak yapılmış olan tefsirlerdir. Bu manevi mucizelik tefsirleri, metnin gramatiğiyle ve cümlelerin tercümesiyle ilgili kopuk notlar şeklinde olan tefsirlerden çok daha fazla Kur’an ruhuna, manasına layıktırlar. Böyle tefsirler, Kur’an’ın mesajını çok daha iyi açıklıyorlar. Çünkü kitapta adları geçen o büyük imamlar, Kur’an’ın nazm-ı maânisini (söz dizimini) esas almışlar; -matematik sayıların bir araya gelmesiyle değerleri yükseldiği gibi- o nazm-ı maâniden çıkan evrensel, sonsuz mana katmanlarına girmişler, toplumun anlayabileceği bir dil ile, temsillerle o manaları, mesajları açıklamışlar. Diğer tefsirler gibi kelime tercümesinde ve cümlelerin gramatik tahlillerinde boğulmamışlar.
-36% İndirim
₺250.00₺160.00Ben yüksek tahsilimi Kastamonu’da yaptım. O büyük kutub vefat ettiğinde yine Kastamonu’da stajyer öğretmendim. Üniversite hayatım müddetince Zat-ı alilerini defalarca kez ziyaret ettim. Cuma günleri de Kastamonu Şeyh Şaban-ı Veli camiinde kendileri ile namaz kıldım. Evet Mehmed Feyzi Efendi Hazretleri tam müstakim bir evliya idi. Evliyalar kutbu idi. İşte bu kitabımda o büyük veliyi muhtelif yönleriyle siz aziz kaarilere takdim ettim ki hayatının her anını milletine hizmeti her şey sayan ahlak ve kemalatıyla tebellür eden bir kutbun ruh portresini müşahede etmenizi istedim. O kutbun kabir taşında: “Hüve’l-Hayyü’l-Baki / Burada yatan Âdem / Bir zaman Hubbî idi / Bir zaman Cübbî idi / Bir zaman Sükutî idi / Şimdi de Türabî oldu.” Yazıyor ki hayatını bize böyle özetlerdi. Bunu kendilerinden kaç kez dinledim sayısını bilmiyorum.
Kendilerinden hayatlarında ettiğim istifade misüllü ne zaman kabrine gidip te onu ziyaret etsem derin bir huzur hali bulurum. Rabbime ettiğim dualar beni sürura gark eder.
Sizler de Kastamonu’da onu mübarek kabrinde ziyaret ederseniz bu hakikata şahit olursunuz.
Yalnız bir şey var, onu söylemeliyim: Bizler kabir ziyaret etmeyiz! Orada yatan zatı ziyaret ederiz.
Şimdi sizleri kitabım ile baş başa bırakıyor ve her şeyi imana ve Kur’an’a hizmete vesile kılanlara selam olsun, diyorum.
İnşaallah necip milletimizin asil evlatları bu kitabımdan azami derecede istifade ederler. Zihninize, kalbinize, tefekkür dünyanıza atıfetler ve afiyetler olsun.
Kemal-i Hürmetlerimle…-30% İndirim
₺220.00₺154.00Dr. Şemsettin Küzeci, bizim gönül coğrafyamızı bilenlerin yakından tanıdığı bir isim. O bir “dava”nın insanı. Geçen yıllar ve karşılaştığı nice haknaşinaslıklar onu bu yoldan uzaklaştıramamış. Çünkü inandığı ve uğrunda bin bir meşakkate tahammül ettiği dava “Kerkük Türklüğünün Bekası Davası”dır. Ancak Şemseddin Bey, bir davanın ilimsiz, irfansız ve entelektüel derinlikten yoksun olarak sürdürülemeyeceğinin farkında olan bir düşünce insanıdır aynı zamanda. Tüm bunların yanı sıra gazeteci, TV Programcısı, öğretmen ve zalimlere karşı daima mazlumların yanında olmuş bir düşünce insanıdır.
-25% İndirim
₺160.00₺120.00İslam toplumunda Müslümanlarla iç içe yaşadığımız için hep küçük meselelerle uğraşıldığını gördükçe canım sıkılırdı. Cemaatlerin, tarikatların, hocaların, şeyhlerin dedikodularından, kısır çekişmelerinden bir sonuç çıkmayacağını bildiğim için hep uzak durmayı tercih ederdim. Müslümana dışarıdan yapılan hücumlara, İslam’a ve İslam toplumuna karşı açılan acımasız savaşa karşı Müslümanların tek bir yürek halinde olmamalarına bir anlam veremezdim. Bu halde bile anlamsız yorumlarla din adına taviz üretenleri, dini yozlaştırmak isteyenlere karşı koşar adım gidenleri hep yadırgadım. İslam adına konuşan ilim adamlarından el birliği ve gönül birliğiyle bu gidişe dur diyecek bir tavır bekledim, evet yıllarca bekledim. Ama olmadı, olmuyor… Birkaç cesur yürek çıkıyor ama sesini duyuramıyor. Kısık sesle de bir yere varılmıyor. İslam gerçeğini gür sesle, koro halinde haykıracak gerçek bilim adamlarına ihtiyaç var.
-30% İndirim
₺350.00₺245.00Çizgiler… Hayatımızın her anında karşılaştığımız çizgiler… Düz, eğri, kırık hepsi bir şeyler anlatır. Mimarın elinde bina, stilistin elinde model, falcının elinde gelecek, karikatüristin elinde sanat, ressamın elinde renkli bir dünya, parmak izinde ipucu, insanoğlunun yüzünde mazi, kar tanesinde mucize, dünyanın belinde kemer, meteorolojik haritalarda atmosfer…
Biz meteorologlar devasa atmosferi haritalara sığdırmayı çizgiler sayesinde başarıyoruz. Çizgiler dünyası atmosferi anlamak, onu tanımak, davranışlarını izlemek ve tahmin etmek özel bir uğraş olsa gerek.
Atmosferi tanımak adına verdiğimiz uğraş, birer çizgi olan izobar ve izotermlerle bir yolculuğa dönüşür. Dünyayı gezersiniz. Zahmetli bir seyahattir. Kimi yerde ıslanır, üşürsünüz, kimi yerde sıcaktan bunalır hafif bir meltemin serinliğine sığınırsınız. Bazen soğuğun beyaz yüzünü gösterdiği diyarlardan geçer, bazen de güneşle hasret giderir, sıcak ve koyu bir sohbete dalarsınız.*****
1956 yılında Aksaray’da doğdu. Meteoroloji Meslek Okulundan 1973 yılında mezun oldu. Aynı yıl Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahminleri Daire Başkanlığı, Analiz ve Tahminler Şube Müdürlüğünde göreve başladı.
1984 yılında Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İngilizce Bölümünden mezun olan Yayvan, Analiz ve Tahminler Bürosu şefliği yanında Meteoroloji Meslek Lisesi, hizmet içi kurslar ve Türk Kuşu pilot okulunda uzun yıllar öğretmenlik yaptı. 1995 yılında Meteoroloji Uzmanı, 1999 yılında Analiz ve Tahminler Şube Müdürü oldu.
Londra, Viyana, Sydney, Barcelona, Ajaccio, Milano, Brüksel ve Paris başta olmak üzere birçok uluslararası kurs, forum ve konferanslara katıldı.
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü ve Aksaray Üniversitesinin daveti üzerine seminerler veren Yayvan’ın 3. ve 4. Atmosfer Bilimleri Sempozyumu Bildiri kitaplarında bildirileri, Lodos ve Dört Mevsim dergilerinde makaleleri ve röportajları yayınlandı.
Meteorolojinin Sesi Radyosunda daha çok bilimsel konuların ele alındığı “Haftanın Konuğu “ adlı bir söyleşi programını yaklaşık 3 yıl hazırlayıp sunan Yayvan’ın 2007 yılında, komisyon üyesi arkadaşları ile birlikte yazdığı “Hava Analiz ve Tahmin Tekniği” adlı bir kitabı bulunmaktadır.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nde 36 yılı aşkın süre hizmet veren Yayvan, Mart 2009 tarihinden itibaren Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğüne geçerek TRT TÜRK TV kanalında Meteoroloji Uzmanı olarak görev yaptı.
15 Aralık 2011 tarihinde emekli oldu. 2012 yılında KANAL A televizyonunun daveti üzerine meteorolojik yorum ve tahminleriyle bir süre daha programlara katılan Yayvan aktif çalışma hayatını sonlandırdı. Evli ve iki kız çocuğu olan Yayvan İngilizce bilmektedir.