Filters
Done
    • -26% İndirim
      37.00

      Ne zaman efkâr bassa içimi
      Karşıma iri gözlerin çıkar
      Sesin eski bir aşk şarkısı gibi
      Kulağımda çınlar

      İçim yaşanmamış bir öykünün,
      Özlemiyle dolar
      Mevsim sonbahara döner
      Rüzgâr hüzünlü bir ıslık çalar

      Hayat böyledir işte
      Her yakan yanar mı sanki
      Hep karşılık bekleriz aşka
      Ama aşkın adaleti olmaz ki

      Aşk bir yalnızlık şarkısıdır
      Söyledikçe yüreğini ısıtır
      Sevgili aşkın adresi değil
      Sadece aşkı yansıtır
      Yüreğin özlemi bir yudum su değil                                                                                                                                        Yüreğin özlemi deryadır

    • -26% İndirim
      37.00

      Bindik refref denen aşk aracına
      Şükürle menzile vardık aşk ile
      Gönülden yol bulduk Hâk miracına
      Hakikat sırrına erdik aşk ile

      Sakine’yim gizden geldim ayana
      Sağıra saygım var sözüm duyana
      Ölmeden ölüp de kefen giyene
      Ayn-ül cemde nişan verdik aşk ile

      ***

      Şiirlerimde; aşk, sevda, özlem konularının yanı sıra toplumsal unsurlara da atıfta bulundum. Çoğu eserim değerli ozanlar ve bestekârlar tarafından bestelenerek türkü severlerin yüreğine emanet edilmiştir.

      Türkü nakışlı gönül kalemiyle yazdığım şiirlerimi satır satır yüreklerinize bölüyorum. Payınıza düşeni alırken sizi en güzel sevdalara emanet ediyorum.

      Aşk ile…

    • -30% İndirim
      126.00

      1965 Muş/ Bulanık doğumluyum ilk orta öğrenimimi Elazığ’da, lise öğrenimimi Bulanık’ta bitirdim. Lise mezunuyum evliyim üç çocuğum var. Bankacıyım yurdun çeşitli illerinde Ziraat Bankasında görev yaptım.

      Şiir yazmaya lise yıllarında merak sarıp gönül verdim. Gün Biter Gülüşün Kalır ve Aşk Seninle Güzel Maria adlı iki kitabım yayınlandı. Birçok şiirim önemli sanatçılar tarafından bestelendi…

    • -36% İndirim
      58.00

      Oyun başlayalı yarım saati geçmişti. Turnuvanın başından beri satranç saatinin sürekli basılmaktan yıpranmış ve solmuş düğmesine diğer oyunlarımdan farklı olarak sert basmayı istemedim. Herkesin zamanı yetiştirmek adına hırsla vurduğu bu düğmeye maç süresince sakin bir edayla dokunacaktım. Bu hareketimle belki oyunu değil ama onu kazanmayı umuyordum. Gözümü oyundan ayırmaya cesaretim yoktu. Dalgınlıkla oyundan kafamı kaldırdığım zamanlarda gözlerime o ela gözleri değince satranç saati tamamen sessizliğe bürünüyor, duyduğum tek tik-tak sesi göğüs kafesimi kırmaya meraklı kalbimin tik-takları oluyordu. Keşke böyle zamanlarda satranç saati gibi yürek saatini durdurmanın veya karşı tarafa paslamanın bir yolu olsaydı.

      Rakibiniz sadece rakibiniz olmayınca içinizdeki karmaşayı karşı tarafa belli etmeyi pek tercih etmez; bunun bir zayıflık yaratmasını istemezdiniz.

       

    • -36% İndirim
      58.00

      1965 Muş/ Bulanık doğumluyum ilk orta öğrenimimi Elazığ’da, lise öğrenimimi Bulanık’ta bitirdim. Lise mezunuyum evliyim üç çocuğum var. Bankacıyım yurdun çeşitli illerinde Ziraat Bankasında görev yaptım.

      Şiir yazmaya lise yıllarında merak sarıp gönül verdim. Gün biter gülüşün kalır isimli şiir kitabım 2021 yılında çıktı. Bir çok şiirim önemli sanatçılar tarafından bestelendi…

    • -14% İndirim
      240.00

      Bundan sonra himmet dilemekten ve Allah’a tevekkül etmekten başka bir sığınağımız yok.
      “Gaybın (bilinmeyenin) ve şehadetin (görülenin) gerçek anlamda bilen Allah…” Bütün insanları terbiye eden O. Yunus’un:

      “Erenler meclisinde deste kızıl gül idim
      Açıldım ele geldim soldum ise ne oldu.”

      Söylediği gibi erenler meclisinde açılıp ele gelmek ve solmaya kadar giden bir yolculuk seyrinin, sonu olmadığı malum. Her menzilin sonunda “Ne oldu?” diye sorarız.

      “Bu yol uzundur;
      Menzili çoktur;
      Geçidi yoktur;
      Derin sular var.”

      Bazen yatay bazen de dikey çizgide ilerleme mümkündür. Az zamanda büyük mesafeler kat edilebilir. Yalvarış ve yakarışlarımız hep O’nadır. Büyüklerin himmeti üzerimize olsun. Allah, hata ve kusurlarımızı, bağışlasın. Allah’a emanet olunuz.

    • -6% İndirim
      150.00

      Binlerce tümcem var usumda /sevgiye yazılmaya aday
      Sevgim /küllenmiş sevdalarda / için için kan ağlar

      Gönlümün orkestrasında bir konserdi sana sunduğum soloda yalan da olsa bir alkıştı umduğum. Sen şarkıca bilmiyorsun sırma saçlım ve salonu terk ediyorsun. Bu şarkının meyanında ağlayabilirim ama gitmeyi seçersen seni ayakta alkışlayabilirim. Bilesin ki sen bende var oldukça gönlümde bitimsiz ritim, dudaklarımdan dökülen nakaratlı nağme, ömrümün ilk güftesi ve son bestesi olarak kalacaksın…

      detone’den /sürtone’ye /bemol’den /diyeze
      tüm notalar senden yana

      nasıl olsa
      ben ne denli güfte yazsam/ bestelenmeyecek
      boşuna şarkı beklemek

      yüzüne hasret
      dudak kıvrımlarına şarkılar kıvrılmış
      sil’me!

      vuslat; çalsınlar!

    • -18% İndirim
      180.00

      SEVGİM ÖMÜR VERDİĞİME

      Aşkınla yana yana, küle dönmüşüm.
      Sevgini içime gönmüşüm.
      Hayallerin oldu bende salıncak;
      Hatıran içimde saklı kalacak.

      Uykularımı bölüyor, rüyalarıma giriyorsun.
      Varlığın mutluluk olur, biliyorsun.
      Sevgim ömür verdiğime;
      bilen şahit bu aşkın yüceliğine.
      Şükürler olsun seninle geçen zamanıma.

      Oy, oy gülümse, kalbime gel.
      Gelmesen de hayalin arkadaşlık eder;
      Canda, can gibisin sevdiğim.
      Ömrümü ömrüne verdiğim.

      Kızsam da ah etmem, dua ederim sana.
      Gözlerim yollarda, koş gel kollarıma.
      Aşkın bende kor oldu, inan sana.
      Beni hüzünlere salıp, yormasana.

    • -25% İndirim
      27.00

      “AŞK’A” susayan kalbinin dudakları çatladı…
      Yüreğinin dilinde tek hece “AŞK”…
      Hasret çeken gönül evinde tek kelime “AŞK”…
      Levhi kalem; kapı ve pencerelerini açan ruhunun üzerine
      “AŞK” yaz…
      * * *
      Hücreleri aç, gıdası “AŞK”…
      Damarları susamış, arzusu “AŞK”…
      Kırıldı kolu, kanadı dermanı ” AŞK”…
      Kalmadı takati, mecali “AŞK”…
      Nefesi, aşı artık “AŞK”…
      * * *
      “AŞK” için yaratıldı Muhammed (S.A.V.)…
      “AŞK’IN” hatırı için af edildi Adem…
      Enbiya’nın yüzündeki nur “AŞK”…
      Sahabenin kalbindeki ateş “AŞK”…
      Evliyanın dilindeki muhabbet “AŞK”…

    • -25% İndirim
      27.00

      Gerçek anlamda aşk Allah u Teâlâ’yı talep etmek ve O’nu sevmektir.

      Hakk’ı isteyen ve seven herkes âşık olabilir. Ancak âşık; kendi gönlünü ma’şuk için boşaltması, akıl bağından kur-tulup iç âlemini sevdiğinden başka diğer bütün isteklerden temizlemesidir.

      Ma’rifete yani ilahî bilgiye ulaşabilmenin yolu akıl ve nazar değil ilâhî aşktır. Allah u Teâlâ’ya akılla değil ancak aşkla ulaşılabilir.

      Bu mertebeye gelen insan, kendinde sonsuz bir hayat hamlesi sezer. İyi işlere sarılır ve başarır, hiçbir yorgunluk duymaz. Derin bir aşk içinde insanlara hizmet verir.

      Aşkı nura, aklı da ateşe benzetirler. Aklın aydınlığı her ne kadar uzağı görüyorsa da aşkın ateşi daha fazla uzağı görebilir. Aklın aydınlığı, aşkın ateşiyle birlikte hareket etmezse tek başına gönül evini aydınlatamaz. Ne vakit aklın nuru, aşkın ateşi ile birleşince o zaman gönül sarayı tam anlamıyla aydınlığa kavuşur.

    • -23% İndirim
      50.00

      Duyguların evrensel karakterinden yola çıkılıp, değerlendirildiğinde; insan hissiyatında farklılığın, sahip olunan imkânlarla sınırlı olduğu, açıkça görülebilmektedir.

      Hayatın gerçekliğinde, yazdıklarımla ortaya çıkan kitabın içindekileri, keyifle okuyabileceğiniz harika bir hikâye olarak düşündüm!

      Bunu doğrulamak için de, Tahsin Bey’in çocukluk döneminden başlayıp; karşılaştığı zorlukları, nasıl yendiğini ve çileli hayata göğüs gererek, başarıya ulaştığını yazdım. İçine düştüğü gönül ilişkisini ve yaşadığı bunalımları kendi yazdığı “not defterinden” bir cerrah titizliğinde kelimeleri seçerek sizlere aktardım.

      Seven bir adamın ailesiyle, sevdiği arasında kalışını ve çocuklarının geleceği için ortaya koyduğu soylu davranışını anlattım. Sadece bunları anlatmakla da yetinmedim; çevresindekileri kıskandıracak kadar zarif ve güzel; eğitimli kadına sırılsıklam âşık olan Tahsin Bey’in çizdiği zikzakları da, kaydettim!

      Bunlardan başka, kültür, sanat ve kadın cinayetleri gibi sosyal olayları bürokraside, ihtisası yapılsa, bu kadar olmaz diyebileceğiniz beceriksizlikleri, gayretli çalışmalarına rağmen görmemezlikten gelinen, saf ve temiz kamu görevlilerini!

      Geleceğimiz olan gençlerimizi, büyük emekle şekillendiren öğretmenleri ve başka birçok olayı ayrıntılarıyla; “tutulan defter kayıtlarından” bire bir aktardım.

      Sorumluluk duygusuyla hizmet etmeye çalışan iyilerin. Devlet imkânlarıyla ‘kariyer yapma’ derdinde olan, bürokraside ki kibir abidelerinin (davranışlarıyla), vatandaşı devletten soğutmaya çalışan kötülerin.

      Ayrıca birçok sevenin kavuşamadığı gibi iki sevgilinin ‘Vuslata Ermeyen Aşkı’nın ‘hüzünlü hikâyesini’ anlatmaya çalıştım bu romanda.

    • -29% İndirim
      275.00

      Fabl türü olarak yazdığım bu tartışmalarda, sadece hayallerim ve hayallerimin öngörüleri olan öykülerimi yazdım.
      Kitap içeriğindeki anlatılanların benim kişisel hayallerimle hayallerimin öngörülerinden öteye, hiçbir anlamı, önemi ve değeri de yoktur.
      Kitabın her bir bölümünün içeriğinde geçen; karşılıklı tartışma konusu konuşmaların, konuşmalarda geçen geçen duygu ve düşüncelerin gerçek ve tüzel kişilerle, devlet kurumları, siyaset, meslek kurum ve kuruluşlarıyla hiçbir ilgisi yoktur.
      Fabl öykülerimin içerik kurgulanması ve anlatımından; hiç kimse, gerçek ve tüzel kişilerle, devlet kurumları, siyaset, meslek kurum ve kuruluşları bunların ilgilileri, yetkilileri, çalışanları algılama yanlışlığına düşmesinler.
      Yorum hatası yapıp, kendilerine görev ya da görevler çıkartmasınlar.
      Belki olur ya, bu tartışma öykülerinin gerçek ve tüzel kişilerle, devlet kurumları, siyaset, meslek kurum ve kuruluşlarıyla olan bir benzerlikleri varsa, olmuşsa bile, bu benzerliklerin, sadece bir rastlantıdan ibaret olduğu çok net ve açık olarak anlaşılmalı ve bilinmelidir.

    • -25% İndirim
      45.00

      Alperhan; sırtını kendisiyle yaşıt alıç ağacının gövdesine dayayarak serin gölgesine oturup, gözlerini Kızılırmak vadisinin derinliğine dikti. Öylece durdu… Alıç ağacı gölgeliğinin ötesinde ise öyle sıcaktı ki hava ve toprak. Güneş sanki sıcağını, ışığını ve ısısını kovalarla, helkelerle hatta kazanlarla yeryüzüne döküyordu. Ardından da bir serin su serpiliyordu ürpertircesine barajdan esen rüzgarlarla…! Uzun upuzun, birbirine benzeyen yıllar; ağır ağır, aheste aheste geçip gittiler. İşte benim rüyalarım, hayallerim, hülyalarım. 40 yıl sonraki eskimiş yıllarım. Ve yanan, yakan, kavuran bir afat ataşta yanacakken zamanın, o en değerli, küçük, küçücük. Minnacık, bir “an” kadarcık kısmında gördüğüm ULVİ RÜYAM …! Varın da hesap edin şimdi zamanın değerini, kıymetini ve vazgeçilmez, paha biçilmez bir mücevher oluşunu.
      Zamanın;
      Münevver,
      Muteber ,
      Muazzam
      Mükemmel ve
      Muhteşem Oluşunu…!

    • -23% İndirim
      46.00

      Ülkemizi zekice taktikler sayesinde düşmanlardan kurtarmayı bilmiş ve yıkılmakta olan bir imparatorluktan yepyeni modern bir ülke kurmayı başarmış bir liderin çocukluğu acaba nasıl geçmiş olabilir hiç düşündünüz mü?

      İşte bu kitap ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ne denli zeki ve ileri görüşe sahip olduğunu, zorlu koşullar altında nasıl pratik çözümler bulduğunu ve ülkemizi kurarken yaptığı devrimlerin temelinin aslında nasıl oluştuğunu göstermektedir.

    • -30% İndirim
      133.00

      Ayşe Topçu der ki;
      Hayat telaşemiz içinde, rastladığımız küçük bir tebessüm, duyduğumuz bir kelime, bazen de söylenen bir cümle hayatımızın dönüm noktası olabilir.
      Orhan Pamuk, “Yeni Hayat” kitabında “Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti” der.
      Balzac “Bir kelimenin insan hayatını değiştirdiği çok görülmüştür” der.
      Bu kitapta Türk atasözleri ve diğer milletlerin atalarından miras kalan kısa, özlü, faydalı sözler seçilerek derlenmiştir.
      Bu kitabı okuduğunuzda; zihin dünyanız genişleyecek, hazır cevap yeteneğiniz gelişecek, geçmiş yaşanmışlıkların zengin düşünce ışıkları sizin de zihninizde yeni ışıklara ilham kaynağı olacak ve asla eskisi gibi olmayacaksınız.
      Yani; hayatla ilgili dersinizi atasözlerinden almazsanız, hayat dersini bizzat kendisi verir. O da asla bedava vermez. Bazen biraz acı, bazen daha büyük zararlar verir. Benden söylemesi… : )
      Bakın Atalarımız ne demiş?
      “Nasihat tutmayanı müsibet tutar”
      Peki diğer milletlerin ataları ne demiş?

    • -21% İndirim
      330.00

      Adı Konulmamış Üç Beladan Kurtulmak İçin
      1- Milliyetçilik, insanlığı vahşetten ve ısırıcı bencillikten kurtaran ilk adımdır. Fakat gel gör ki; katliamlara, baskılara, zulümlere, nefrete ve bölünmelere sebep oluyor.
      Nitekim İstiklal, azalma ve küçülme demektir. Evet, artık Türk ve Kürt kanı dökülmesin; elli bin Türk askeri ve yüz bin Kürt genci anlamsız bir şekilde ölmesin; Devlet Kürt kültürüne özgürlükler verip, savaş yerine bu sorunu başka şekillerde çözmeye çalışsın, dediğim için bana edilmedik hakaret bırakmadılar.
      2- Dinler özellikle semavi denilen dinler, insanlığı başta hukuk olmak üzere soyut değerlerde sonsuza dek geliştiren temel bir faktör iken, insanlar avam olduğundan somut algı soyutu yenince dinler, gericilik işareti olan putperestliğe dönüştüler. Nitekim bugünkü haliyle dinlerin hukuk, varlık ve Allah algısı, sınırlı ve literal şekillerden ibarettir. Bilim ehline özellikle fen ehline artık hitap etmiyor. Çünkü insan türünün müşterek aklı olan fen bilimlerini dışlıyorlar. Evet böyle sınırlı-somut-literal bir dil ile anlatıldıkları için bu asırda dinler güven ve ahlaka dönüşmüyor.
      3- Bilimler özellikle fen bilimleri varlığı ve hayatı aydınlatıp insana altın bir çağ yaşatacağına anlamsızlık yüzünden, karanlığa kaynak ve insan psikolojisini ve ekolojiyi zehirleyen birer toksin oldular. Çünkü materyalize oldular. Ve soyut, sonsuz, doğal değerleri inkara kalkıştılar. İşte bu kardeşiniz, bu adı konulmamış üç beladan kurtulmak üzere 500 makale yazdı.
      Bunları 38 kitap haline getirdi. Geçen hafta da (19 Mart, 2024) diğer haftalarda yayınladığım gibi Whatsapp’ta ve Mailde üç kısa not yayınladım. Fakat varlığın anlamlı bir yazılım olduğu noktası tam açıklanmadı.
      Şimdi bütün o mesajlarla beraber, bu hacimli kitabı da siz değerli dostlarıma gönderiyorum.
      Ki varlığın sonsuz enerji, yazılım ve evrimden (eski deyimle kudret, ilim ve iradeden) ibaret olduğu bilinsin, İnsanlığın Kurtuluşu bir nebze tahakkuk etsin.