Sen beni hep şiirlerimle hatırla
Bir de seni sevdiğimi unutma
Yaz mektubunu ver postaya
Ulaşır bana
Bazen de
Güvercinin ayağına bağla
Süzülerek gökyüzünde
Sonsuz mavileri
Beyaz bulutları da takarak kanatlarına
Getirirler bana.
Çünkü biz eski zaman çocuklarıyız
Kalmadı böyle bir aşk
Yok böyle sevda!..
MUSTAFA ÖZÇATALBAŞ
1941 Çorum doğumlu yazar ilk ve orta tahsilini memleketinde sonra eğitimine İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Fakültesinde devam etti. 26 yıllık öğretmenliğinin çoğu İstanbul’da, son beş yılı Çorum Halk Eğitim ve Akşam Sanat Okulu’nda Müdür Yardımcılığında geçti 1992’de emekli oldu.
Sanat ve Edebiyat düşkünü, duygusal bir kişiliği olan yazarın Lise yıllarından bugüne yazdığı aşk şiirleri, kent ve memleket sorunlarını içeren gazete köşe yazıları Çorum mahalli gazetelerinde yayınlanmıştır.
Yazara göre, Güzel Sanatların bir kolu olan edebiyat da; insanın iç dünyası duyguları ve yaşamlarının kitaplara aksi röntgeni fotoğrafıdır adeta. Okudukça kendini tanır, eksiğini tamamlar olgunlaşıp etkin bir şahsiyet olur kişi. Ders kitapları insanı sadece meslek adamı yapar. Edebiyattan nasipsizlerin hep bir tarafı eksiktir sanki. Kültürlüler arasında o eksiklikleri sırıtır bayağı…
Yönetim ve Yöne-itim ikileminde sahadaki sorunlardan yönetimin boyutları, yönetimde kadınların güvenliği, mobbing, liyakat, etik, yetkinlik, etkinlik, yeterlilik, yönetim sendromları, yönetim oyunları, yönetimde danışmanlık, yöneticilerin seçimi, liderlik çeşitleri, yönetimde ilahi akış… Konuları varsayımlarla desteklenerek saha analizleri ortaya konularak dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Yöneticilere tavsiye ve çözüm önerileri sunulurken; hem yöneticilere hem yönetilenlere yönetim farkındalığı kazandırılmak istenmiştir.
Bu kitap küçük bir kurum yönetiminden ülke yönetimine, özel bir şirketten kamu kurumuna kadar yönetimin olduğu her alana hitap edebilir ve uyarlanabilir; ana fikirler her yönetim kademesi için geçerlidir.
Dr. Alper Alkan, 1974 yılında Ankara’da doğdu. İlkokulunda Trabzon Dumlupınar’da, Liseyi Trabzon Anadolu Lisesinde bitirdi. 1996 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde lisans eğitimini tamamladı. 2001 yılında Ankara Üniversitesi Farmakoloji Ana Bilim Dalında yüksek lisansını yaptıktan sonra Ankara’da Genç Sağlık Ara Elemanlarının İstihdamı adlı projede yer aldı. Ayrıca, Anadolu Üniversitesi Sağlık Yönetimini 2021 yılında okuyarak, 2. Üniversiteden mezun olan Alkan, bir dönem de Oral İmplant Akademisi Derneğindeki görev yaptı.
2001-2002 yıllarında Tunceli Hozat Jandarma komanda taburunda diş tabip asteğmen olarak askerlik görevini tamamladı. Ankara Diş Hekimleri Odası’nda 12. Dönemde denetleme kurulu üyeliği, 13. Ve 14. dönemlerde Oda Saymanı görevlerinde bulundu. 1996 yılından beri özel muayenehanesinde diş hekimi olarak çalışmaktadır. 1. kademe Kick Boks antrenörlüğü de bulunan Alper Alkan evli ve iki çocuk babasıdır.
Dr. Alper Alkan gençlik yıllarında edebiyata ilgi göstermiş, dokuz hikâyeden oluşan yazmış olduğu “Şarkısız İnsanlar” kitabının ardından yine dokuz bölümden oluşan “Yönetim ve İnsan” eserini ortaya koymuştur.
Dr. Alper Alkan; yönetim ve insan arasındaki ince ilişkiyi tarihi ve sosyoloji alanından da faydalanarak kaleme almış, başarılı bir iş birliği ile organizasyonun başarılı bir grubun yönetiminden geçtiğini bu kitapta anlatmıştır.
Şair Mustafa Zincirkıran, 1956 yılında Adana’nın Ceyhan ilçesi Yeşilbahçe köyünde köylü vatandaş dediğimiz bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya gelmiş olup ilk ve orta öğrenimini memleketinde, yükseköğrenimini de Konya Selçuk Eğitim Enstitüsünde tamamlamıştır. Okuma yazma bilmediği halde, çocukluğunda dinlediği Arzu-Kamber, Kerem-Aslı hikâyelerini, içindeki söylenen şiirleriyle birlikte son yaşlarına kadar unutmadan anlatabilen bir anne ile öksüz ve yetim olduğu için okula hiç gitmediği halde arkadaşlarından öğrenebildiği kadar okuma yazma öğrenebilen bir babanın dizlerinin dibinde büyümüş ve küçük yaşlarda şiir yazmaya başlamıştır.
Öğretmen olarak ilk göreve başladığı 1982 yılından günümüze kadar Bolu (Merkez ve Mengen), Kahramanmaraş (Merkez, Çağlayancerit ve Göksun), Mardin (İl MEM), Adana (İl MEM) ve Afyon Emirdağ’da öğretmenlik ve idarecilik yapmıştır. Osmaniye Kadirli ilçe milli eğitim müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yaparken 10 Şubat 2021 tarihinde emekli olmuş ve halen Kadirli’de yaşamaktadır.
Okuduğu menkıbelerinden etkilendiği Behlül Dâna Hazretleri’nin adına izafeten şiirlerinde Behlül mahlâsını kullanmaktadır. Yazmış olduğu şiirleri ve yazıları Antoloji.com, Edebiyatdefteri ve Edebiyat Evi gibi çeşitli şiir sitelerinde yer almaktadır. Şiirleri, görev yaptığı yerlerdeki mahallî gazete, dergi, şiir antolojileri ile kendi sosyal medya hesabı ve çeşitli dijital şiir grup sayfalarında yayınlandığı halde elinizdeki bu kitap ilk eseridir. Kitap okumak için her fırsatta zaman oluşturmakta ve evindeki kamış NEY sazından ses çıkarabilmektedir. AKSED, Hece Hece Aksed’ce programı ve BİR’İZ EDEBİYAT Fasl-ı Muhabbet programına dörtlüklerle katılmakta ve 2021-22 sezonunda Fasl-ı Muhabbet Programı’nın moderatörlüğünü yürütmüştür. Akdeniz Esintisi Şiir ve Sanat Platformu yöneticilerindendir. Şairimiz, evli ve üç çocuk babası olup dört torunun da dedesidir.
Sevgili dostum, Ali TURGUT Bey’in değerli katkılarıyla hazırladığımız YÜREĞİMDEN ÖP BENİ adlı şiir kitabımı sizlere sunmanın onurunu yaşıyorum. Kitaptaki şiirler genel olarak Satirik şiirlerdir. Eğer bir kez aşık olduysanız, hala aşıksanız bir yerlerde sevdaya dair hisleriniz varsa şayet, alınıp, başucunuza koyacağınız kitap karşınızda.
Diyarbakır’da doğan şairin BEŞİNCİ MEVSİM, adlı şiir kitabı, BİTMEYEN HÜZÜN adlı romanı, bunların dışında üçü BİR AVUÇ ŞİİR GRUBUNCA çıkarılan bir de AKSED ce yayınlanan dört antoloji çalışması vardır. Son kitaptaki katları için ALİ TURGUT BEY’E ve GÜLNAR YAYINLARI çalışanlarına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Aslı diyarında Kerem şehrinde
Yanıyorum yüreğime köz düştü
Söndürmeye su yok sevda nehrinde
Yanıyorum yüreğime köz düştü
Yine bugün dilimize söz düştü
Çok Dolaştım diyar diyar gurbeti
Benliğime yoldaş ettim hasreti
Söndürmeye yağmur verdi gayreti
Yanıyorum yüreğime köz düştü
Yine bugün dilimize söz düştü
Genç yaşımda ayrı kaldım yurdumdan
Gözyaşları sele döndü ardımdan
Su içtiğim pınar yandı derdimden
Yanıyorum yüreğime köz düştü
Yine bugün dilimize söz düştü
İçimdeki yangın diner mi bilmem
Gidenler geriye döner mi bilmem
Kıyametten önce söner mi bilmem
Yanıyorum yüreğime köz düştü
Yine bugün dilimize söz düştü
Sözün özü böyle Şenol ŞENER’im
Dert pehlivan olmuş nasıl yenerim
Anladım ki musallada sönerim
Yanıyorum yüreğime köz düştü
Yine bugün dilimize söz düştü
Aslında ;
Hepimiz aynı şeyi istiyoruz ve bekliyoruz.
Ne mi?
Bir yudum sevgiyi, saygıyı
SEVGİ sözcüğünü, güzel sözcükleri çok görüyoruz, bazen okuyoruz. Ama ego mudur nedir, sevgi sözcüğünü kullanmıyoruz, saygıyı bilmiyoruz. PAYLAŞMAK zaten hak getire, onu da bilmiyoruz. Nedir öyleyse?
Ne istiyoruz birbirimizden?
Beklentimiz ne bu yaşamdan?
Birbirimize can, yoldaş, arkadaş, kardeş olamadığımız, birbirimize ihanet ettiğimiz sürece neyi bekliyoruz?
Neyin peşindeyiz?
Hepimiz aynı şeyi diliyoruz. UMUTLA bekliyoruz. Ama hep karşıdan…
Kitabımız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm konuları Genel. İkinci bölüm konuları Aileyle ilgili. Üçüncü bölüm konularıysa Memleketle ilgili.
Her insanın duyguları, ifade biçimi, tarzı farklıdır. Acizane bizim de duygularımız farklıdır. Hislerimi ben bu tarzda ifade ettim. Ancak aynı şiirleri başka şairler, daha farklı kelimelerle, yöntemlerle de ifade edebilirler. Şunu söyleyebilirim ki yazılanlar içimden geldiği gibi oldu. Yani özgün diyebilirim.
Gelecek nesillerimize örnek olsun, bir hatıra bir arşiv olsun, hatırlansın diye yazdığımız bu şiirler, umarım siz okuyucu kardeşlerimizin ilgisini çeker, faydalı olur.
Bütün hayatımızın şiir gibi ölçülü ve ahenkli sürmesi, hiçbir olumsuzluğun, düzensizliğin yaşanmaması dileklerimle Saygılarımı sunarım…
Kadir OLCAY
“Hangi sese irkildin başın iki elin arasında çığlık çığlığa? Dağlar denizlere paralel ve zirveleri gri duman kaplı, çağırsa mavi düşlerin, için içine sığmayacak! “Haydi, başlasana bir yerden gelmeye!” desen, mevsim kış! Olur da bir gün, “Sen gelme, ben uğrayacağım ayaküstü,” demeni çok bekledim… Ne sen geldin ne ben beklemekten vazgeçtim. Buraya kadar tamam gelinmez veya gidilmez günlerdeyiz. Hiç mi bunun yolu yordamı yok? Anlaşılsın hiç yok, en azından şimdilik… Peki, ne kadar zamanımız var? Biraz zamanımız var, beklemeye! Taşlar yerine bir bir oturacak, oturmayanların üzerinden atlayıp geçeceğiz. Evet, yolların zorluğu bizi ürkütmez, gideceğimiz yolu bildikten sonra!”
Şiir kitabımda özellikle; hızla geçen yaşanmışlıklar, umutlar, anılar, temenniler, tecrübeler, hayata sitem, şehrimin, mahallemin güzellikleri ve insanları ön planda yer almaktadır. Hal böyle olunca, kitabımın ismini ‘ZAMANI TUTAMADIM’ olarak belirlemeyi uygun gördüm.
İsterim ki, sihirli bir gözlük olsun
Benim gördüklerimi
Görünmeyenlerin arkasındaki gerçekleri
Herkes görsün isterim
Yakınları takınca bu günü göstersin
Eski gözlükleri taktığında maziyi
Uzakları takınca geleceğe gitsin
Kırık camlı gözlük olmasın
Kırıklar içimizi acıtmasın
Eskiden pazara giderken kullanılan örme sepet “ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ” denmesinin sebebi de bu sepetmiş. Soruların cevabını küçük kâğıtlara yazarak zembilin içine doldurup evin penceresinden sarkıtırmış. Sonra o soruları soranlar gelip cevaplarını oradan alırlarmış.
KUTADGU BİLİG’de Yusuf Has HÂCİB diyor ki:
“Okuyan okuyunca beni hatırlayıp bana bir dua kılacak diye ümid ediyorum.
İstediğim bu idi, umduğum da budur; okuyan bana bir FATİHA gönderecektir”
Biz de dualara talib olarak fedakâr evlatlarımın gayretiyle okuduklarımızı sizler için derledik.
MAKSAD, “Rızay-ı Hak ve Ümmid-i Şefaat”tir “Rabbi zidnî ilmen ve fehmen ve elhıknî bissâlihîn.”Ve minallahi’t-tevfik…
1950 yılında Tavşanlı’da doğdu. İlkokulu aynı ilçede tamamladı. O dönemlerde sayısı az olan İmam Hatip okullarından Balıkesir İmam Hatip Okulu’nda eğitime başladı ve 1969 yılında birincilikle mezun oldu. Aynı yıl başladığı İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nü 1973 yılında pekiyi derece ile tamamladı.
1974 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Kur’an Kursu Öğreticiliği ile göreve başladı. Yedek subay olarak Isparta’da askerliğini tamamladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda açılan Fransızca kursunda “Kur’an-ı Kerim, Din Sosyolojisi ve Fransızca” sertifikası aldı. Sırasıyla şeflik, saymanlık ve Almanya’da yurtdışı görevlerinde bulundu. Din görevlisi, Kur’an kursu öğreticisi, müftülük ve diğer hayır derneklerinde görev yaptı. Emekli. İki çocuk babasıdır.