Açıklama
| Baskı Tarihi | Ekim 2023 | Baskı Boyutu | 13,50 x 21,00 cm |
|---|---|---|---|
| Baskı Sayısı | 1. Baskı | Kağıt Cinsi | 2. Hamur |
| Cilt Tipi | Ciltsiz | Çevirmen | |
| Sayfa Sayısı | 222 | Yayın Dili | Türkçe |
₺185.00 ₺130.00
“Kadınların örselenmesi bitmiyor. Hayata tutunmak için daha fazla güç sarf eden kadınlar aslında daha güçlü. Karşılaştıkları her zorluğa göğüs germekle yeterince yıpranıyorlar. Evet, hata da yapıyorlar hayatın hengamesi karmaşası içinde. Yine de yılmayan kadınlarımıza selam olsun.”
Yazar ve Şair Betül FIRAT
| Baskı Tarihi | Ekim 2023 | Baskı Boyutu | 13,50 x 21,00 cm |
|---|---|---|---|
| Baskı Sayısı | 1. Baskı | Kağıt Cinsi | 2. Hamur |
| Cilt Tipi | Ciltsiz | Çevirmen | |
| Sayfa Sayısı | 222 | Yayın Dili | Türkçe |
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
Out of StockMustafa Kemal, Türklerin ilk yurdu ve Ergenekon hakkında gerçek bilgilere ulaşmak istemektedir. Salih Bey, aracılığıyla Tahsin Bey’i Çankaya’ya davet eder. Tahsin Bey’in ağzından çıkan “MU” kelimesi sanki Mustafa Kemal’in buzdağının altında kalan büyük takviminin anahtarı olmuştur. Odasına çekilip gözlerinin kapamasıyla binlerce yıl öncesinde var olmuş Mu kıtasına gider. Bu gidiş gerçeğe bir yolculuk mu, yoksa bir rüyaya adım atmamı kimse bilemez ! Bu gidişiyle birlikte adı MU’ya dönüşür. Atlantis’te doğan Mu, Mu güneş imparatorluğu’na eğitime gitmeye hazırlanmaktadır. Kendisiyle birlikte bu eğitimi almaya hak kazanan bir kişi daha vardır : Ezher. Ezher, Mu’nun uykua dalmadan önceki Fikriye’sinden başka değildir. Mu’nun, Mu’daki ilk görevi; yüzyıllar sonra soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak olan soydaşlarını, dehr zamanı kullanarak Ergenekon güvenli bölgesine götürmektedir. Ergenekon yüksek dağlar, sarp kayalıklar arasındadır. Çok uğraşırlar ama yerini bir türlü bulamazlar. Tam umutsuzluğa düştükleri bir anda, dik bir kayanın üzerinde bir bozkurt görünür. Bozkurt; Kıyan, Tukuz, Almıla, Bengül ve Mu’yu Ergenekon güvenli bölgesine götürür. Görevini başarıyla tamamlayan Mu,dönüşte tüm evrenin haritasını çıkarmayı başaran vimanaların kaptanı taomen ile tanışacaktır. Taomen, kendini uzay bilimlerinde çok geliştirmiş bir 2000’li yıllar gencidir. 2000’li yıllarda yaşanacak olan Altın Çağ uzay bilimleri dalında görevli olduğundan, zamanda yolculuk yaparak Mu kıtasına gelmiştir ve burada uza eğitimi almaktadır. Mu, aslında Taomen’nin yaşadığı ülkenin kurucusuyken burada sadece taomenin arkadaşıdır. Yaşanacak olan Altın Çağ’a kimileri bilinçli, kimileri bilinçsiz hazırlanmaktadır. Altın Çağ’da ne mi olacaktır? Öğretmen Ezher’e daraldığı bir zamanda Atatürk görünmüş ve onu 2038’e yani altın çağın tüm ihtişamıyla yaşanacağı yıla götürmüştür. Dünya’da Türkiye merkezli bir bilim, teknoloji ve aydınlanma çağı yaşanmaktadır. Geçmişte Mu Güneş İmparatorluğu’nda her alanda zirveyi gören Dünya, büyük takviminin tekrar bir tam tur atması ile yine Altın Çağ’a ulaşmıştır. Gelecekten geçmişe, geçmişten geleceğe uzanan bir bilim kurgu romanı ; sizlere bir solukta binlerce yıllık zamanı yaşatacaktır.
-26% İndirimİnsanların yaşadıkları çağın tanıkları olduğu söylenir. Ancak gözleri görmeyen, kulakları duymayan, akılları almayan tanıkların anlatabileceği hiçbir şey yoktur. Globalleşme ile birlikte insanların yüreklerinin sökülüp alındığı, vicdanlarının körleştirildiği bir dönem yaşıyoruz. İnsanlığın daha önce hiç bu kadar ayakaltına alınmadığı, yaşam hakkının böylesine değersizleştirilmediği bir dünyaya uyum sağlamaya çalışıyoruz hepimiz. Duygularımızı, değerlerimizi ve ilkelerimizi kaybediyoruz.
İşin en kötü yanı, dünyayı kana bulayanların aslında ne kadar aşağılık olduğunu bal gibi bildiğimiz halde onlara halâ, ‘büyük,’ diyoruz; ‘büyük güçler…’
Yazarımız İnci YILMAZ ŞİMŞEK, yeni romanı ‘KAYITSIZ KİMLİKLER ’de bu ikiyüzlülüğün yaşandığı Ortadoğu coğrafyasından küçücük bir kesiti anlatıyor. Yazılanların kurgunun da ötesinde acı gerçeklerden oluştuğunu özellikle söylemeliyim.
Can Akkiriş
Editör- Yaratıcı Yazarlık Eğitmeni
‘Adım Adım Yaratıcı Yazarlık’, ‘Yeni Başlayanlar için Yaratıcı Yazarlık Atölyeleri’ ve ‘Geliştirmek İsteyenler için Yaratıcı Yazarlık Atölyeleri’ kitaplarının yazarı.
-33% İndirimKuru bir topraktım senden önce,
Güneş sızıyordu ciğerlerime kadar,
Bulutlar küskün, rüzgâr bitap,
Bedenimin her bir yeri delik deşik,
Yılanların, çıyanların yuvasıydım.
İnsanların en sevdiklerini,
Misafir ederdim sonsuzluğa.
Sonra sen düştün yüreğime,
Melteminle süpürdün fazlalıklarımı,
Yağmurlarla can verdin ruhuma,
Bütün cemrelerinle düştün gönlüme,
Gençliğimin ‘ilk’ baharında…
-25% İndirimGerçek anlamda aşk Allah u Teâlâ’yı talep etmek ve O’nu sevmektir.
Hakk’ı isteyen ve seven herkes âşık olabilir. Ancak âşık; kendi gönlünü ma’şuk için boşaltması, akıl bağından kur-tulup iç âlemini sevdiğinden başka diğer bütün isteklerden temizlemesidir.
Ma’rifete yani ilahî bilgiye ulaşabilmenin yolu akıl ve nazar değil ilâhî aşktır. Allah u Teâlâ’ya akılla değil ancak aşkla ulaşılabilir.
Bu mertebeye gelen insan, kendinde sonsuz bir hayat hamlesi sezer. İyi işlere sarılır ve başarır, hiçbir yorgunluk duymaz. Derin bir aşk içinde insanlara hizmet verir.
Aşkı nura, aklı da ateşe benzetirler. Aklın aydınlığı her ne kadar uzağı görüyorsa da aşkın ateşi daha fazla uzağı görebilir. Aklın aydınlığı, aşkın ateşiyle birlikte hareket etmezse tek başına gönül evini aydınlatamaz. Ne vakit aklın nuru, aşkın ateşi ile birleşince o zaman gönül sarayı tam anlamıyla aydınlığa kavuşur.



Henüz inceleme yapılmadı.